PIRRI

Akşam tuz ve hız kokuyor. Rüzgâr saçları dudaklara yapıştırıyor, neon ışıklar dikiz aynasında yansıyor ve trafik kuralları, dikkat ve sağduyu ile birlikte çok geride kalıyor. Her şey tek bir ritimde dönüyor: vücut, direksiyon, kalp. Gözlerde parıltı ve kulaklarda gürültüyle, güzelce aptalca şeyler yapmak istiyor insan.

Bu, yıldızların sanki bilerek düşerek cildinize kıvılcım saçtığı o nadir gecelerin müziği. Kimsenin yarını düşünmediği, doğru olanın yerini şimdiki zamana bıraktığı gecelerin müziği. Dans, risk, özgürlük ve her şeyin plana göre gitmediği, ama tam da olması gerektiği gibi olduğu o tatlı his.