Chambre 04

Nemli hava, buğulanmış pencereler, komodinin üzerinde unutulmuş bir bardak ve bugün kesinlikle cevaplanmayacak bildirimlerle yanıp sönen bir telefon. Arka planda bir yerlerde, sanki kalp gecenin ritmini belirlemeye karar vermiş gibi, yumuşak ve inatçı bas sesleri duyuluyor. Her şey yavaş, tembel ama emin adımlarla ilerliyor, sanki dünya tek bir odaya, iki bedene ve uyku ile delilik arasında gidip gelen sese sığmış gibi.

Biraz haylazlık, biraz takıntı - ve hiç sahtecilik yok. Her şey dürüst: sıcak, gürültülü, biraz uygunsuz, ama canlı. Düşünülmeyen ve planlanmayan müzik - sadece bedenin tüm felsefeyi onlar için yapmasına izin veriyor.