La vida en rosa

İlk başta her şey basit ve güzel görünür, sanki “hayat pembe gözlüklerle” yazan bir kartpostal gibi. Ama bu hassasiyetin arkasında her zaman bir arzu gizlidir - gerçek bir şey denemek, resim değil, tüm dikenleri ve sürprizleriyle gerçeklik. Burada ayrılığın acısı yok, daha çok kabullenme var: yollar ayrılacak, ama diğer kişinin bakışı yine de canlı bir fener olarak kalacak, mutluluğa doğru koşmak tek başına olsa bile.

Yüksek sesli itirafların olmadığı, ama çok fazla sıcaklık ve sessiz desteğin olduğu bir konuşma gibi geliyor. Müzik aşağı çekmiyor, aksine bir adım ileriye, korkunun arkasında daha iyi bir şeyin saklandığı yere doğru itiyor. Ve sanki şöyle diyor: evet, her şeyi pembe görmekten vazgeçebilirsin, ama bu ışığı kaybetmek anlamına gelmez.