bittersweet

Kırgınlık ve özgürlük arasında, bittersweet adında bir durum vardır - kalp sanki bütün gibi, ama limon çekirdeği tadı var. Her şey bitmiş gibi görünüyor ve nefes alabilirsin, ama göğsünde hala “ama olabilirdi” diye bir yankı var. Ses sakin, ama kayıtsız değil - içinde öfke yok, sadece dışarıya sızmamayı öğrenmiş, özenle paketlenmiş bir acı var.

Burada suçlu aranmıyor. Sadece aşkın her zaman dürüst olmadığı ve herkesin gözlere bakacak cesarete sahip olmadığı kabul ediliyor. Ama kendine yalan söylemeyecek kadar güç var. Ve bunda sessiz bir zafer var: kendini seçmek, bunun için kırgınlıkların fısıltıları, uykusuz geceler ve son olarak “you do”dan geçmek zorunda kalsan bile.