Açıklama
Bazen hayat taze asfalt ve İngiliz yağmuru kokar. Çok fazla valiz, çok az uyku, ama içimde her şey yeniden başlıyormuş gibi bir hafiflik var. Dünya, Victoria istasyonu ile dördüncü kattaki pencereden gelen sıcak ışık arasında bir yerde dönüyor. Kahvenin artık hazır değil, hayallerin ise tamamen yenilebilir olduğu yerde.
Her şey aynı anda hem basit hem de garip: dram olmadan sevmeyi öğrenmek, kederlenmeden büyümek, bir pint biraya yeni bir gezegen gibi sevinmek ve belki de evin duvarlar değil, güzel havada Chelsea Road'da yürüyüşler olduğunu düşünmek. Rüzgarın bile gülümsediği zamanlarda.
Sözler ve çeviri
— Seçilen dil video için kullanılamıyorsa YouTube mevcut altyazı parçasını veya otomatik oluşturulan altyazıları (varsa) etkinleştirir. Seçim kullanıcı ayarlarına da bağlı olabilir.
— “Video kullanılamıyor” mesajını görürseniz, sözlerle birlikte izlemek için videoyu doğrudan YouTube’da açmanız gerekir.