The Less I Know The Better

Dünya hala ayakta duruyor gibi göründüğünde, aniden eski aşk ortaya çıkar ve her şey karton ev gibi yıkılır. Sanki kabullenmiş, sakin nefes alıyormuş gibi görünür, ama onun yüzü gözüne çarptığında, yine kırgınlık, kıskançlık, yabancı omuzlar ve yabancı vaatlerle saçma bir rekabet başlar.

Şarkıda tüm bunlar alay ve çaresizliğin bir karışımı gibi geliyor: ya kendi saflığına gülmek ya da yastığa gömülmek. Ve “ne kadar az bilirsen o kadar iyi uyursun” şeklindeki her tekrar, bir tavsiye değil, kalbin parçalanmaması için tekrarlanan acı bir mantra.

İroni, aşkın her zaman bir süper kahramana benzemesidir - her zaman yanlış zamanda ortaya çıkar, kurtaracağına söz verir, ama sonunda başkasının romanının dekorunda bırakır.