Sar Bedeni

Sanki yüzyılların tozu arasında unutulmuş ve sessizlik katmanının altında tesadüfen bulunmuş eski bir dua gibi. İçinde acele yok - sadece toprağın yoğun nefesi, ayrılığın acısı ve tuhaf, neredeyse narin bir kaderine boyun eğme var. Ses, kurban ateşinin dumanı gibi süzülür, sarar, döndürür, hafızayı gıdıklar. Hava patlayacak gibi, çatlaklardan aşkın kendisi görünecek: kitaplardan değil, ter, kan ve yağmur kokan o aşk. Söz ve Müzik: Oğuz Aksaç Aranjman: Samet Kılıç Mix ve Mastering: İsmail Ergenler