LIST CRAWLER

Sanki bir insanın kafasına bir diktafon takılmış gibi, o insan aynı anda bir dram yaşıyor, para harcıyor, hayattan şikayet ediyor ve tüm bunları bir ritim eşliğinde yapıyor. İlk başta “eğlenceli şeyler” gibi görünüyor - para, vücut, ritim, ama sonra aniden melankoli, eski sevgililer, anlaşılmazlıklar ve bu boşluğu bir şekilde doldurmaya yönelik sonsuz çabalar ortaya çıkıyor. Sonuçta, itiraf ve kulüp havasının bir karışımı ortaya çıkıyor: dans ediyormuş gibi görünüyorsun, ama içinden yine de hüzünlüsün.